Obezite, “yüzyılın hastalığı” kabul edilmektedir ve hastalıkla her yönde mücadele edecek, bir ekip ve konsey yaklaşımı ile tedavisi sağlanmalıdır.
Sevgi Hastanesi, dünyada, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de pek çok hastalığa zemin hazırlayan ve kendisi de başlı başına hastalık olarak değerlendirilen obezitenin tedavisini multidisipliner bir bakış açısıyla gerçekleştirmektedir. Çünkü obezite; başta tip 2 diyabet olmak üzere hipertansiyon, kalp damar hastalıkları (kalp krizi, inme ve damar tıkanması ile seyreden pek çok rahatsızlıklar), meme, prostat, jinekolojik sorunlar ve kalın bağırsak kanseri oluşumunda önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca kireçlenme, safra kesesi taşı oluşumu, reflü, varis hastalıkları, adet düzensizlikleri, infertilite, doğum zorlukları, uyku apne sendromu, uyku bozuklukları ve depresyon dahil pek çok hastalığın oluşumunda da obezitenin önemli katkısı bulunmaktadır.
Kalıcı kilo kontrolünde en etkili yöntem obezite cerrahisi
Obezite cerrahisi, tedavide her hasta için ilk seçenek değildir. Hastalar öncelikle diyet ve egzersizle kilo kontrolü programlarına alınmakta ancak vücut kitle endeksi çok yüksek olan aşırı kilolu hastalarda bu program, uzun dönem sürdürülebilir kilo kaybı sağlayamamaktadır. Bu nedenle bazı hasta grupları için kalıcı kilo kontrolü sağlayan en etkili yöntem obezite cerrahisidir. Obezite cerrahisinin kilo verme konusunda kesin ve kalıcı bir etki sağlaması için kişinin önemli bir operasyon geçirdiğinin bilincinde olması, ameliyat sonrasında beslenmesine ve egzersizlerine devam etmesi gerekir. Bu hastaların kilo verme hızları çok yüksektir ancak kilonun korunması için kişinin yaşam tarzını kalıcı olarak değiştirmesi ameliyatlardan sonraki dönem için de oldukça önemlidir. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte obezite cerrahisi alanında önemli gelişmeler olmuştur. Kapalı yani laparoskopik yöntemle yapılan obezite ameliyatları sonrası hasta kısa zamanda iyileşir ve günlük hayatına kolaylıkla geri dönebilir. Ameliyat sürecinin kolaylaşması ve ameliyat sonrası risklerin azalması obezite tedavisinde cerrahi yöntemlerin tercih edilme oranını arttırmıştır. Üstelik başarılı bir obezite cerrahisi sonrasında hastanın yaşadığı, obeziteden kaynaklanan sağlık problemlerinden de kurtulmak mümkündür.
Obezite cerrahisinin hasta yaşam konforuna katkısı
- Hastanın kalp hastası olma ve kalp krizi geçirme riski düşer.
- Astım atakları azalır ve bazı hastalarda bu ataklar tamamen kaybolur.
- Solunum, ameliyattan birkaç ay sonra düzene girer.
- Hasta, obezite yüzünden bırakmak zorunda kaldığı fiziksel aktivitelere yeniden başlayabilir.
- Reflü nedeniyle oluşan mideden yemek borusuna asit kaçışı azalır.
- Yüksek tansiyon kontrol altına alınır.
- Obezite Tedavisinde Kalıcı Kilo Kontrolü: “Obezite Ameliyatları”Tedavi ve diyet programlarıyla kilo vermeyi başaramayan, Beden Kitle İndeksi (BKİ) 40’dan yüksek ya da BKİ’i 35’den yüksek ve kronik bazı hastalıkları bulunan ve bu nedenle önemli sağlık sorunları yaşayan kişilere tedavi amaçlı uygulanan cerrahi girişimlere “Bariatrik Cerrahi” ya da Obezite Cerrahisi adı verilmektedir. Obezite tedavisinde önemli bir yere sahip olan obezite (bariatrik) ameliyatlar ile hastalar normal kilolarına dönebildiği gibi bu kişilerde obeziteyle ilişkili hastalıkların görülme sıklığı da azalmaktadır. Kapalı cerrahi yöntemiyle (laparoskopik) ve robotik olarak yapılan obezite ameliyatları sayesinde ise hastaların iyileşme süreci kısalmaktadır. Kilo vermek için obezite (bariatrik) ameliyatı olmuş hastalar arasında yapılan araştırmalar ameliyat olmuş kişilerin, olmayanlara kıyasla, daha düşük oranda obeziteyle ilişkili kanserlere yakalandığını ortaya koymuştur. Bunun nedeni sadece diyet ve spor ile hedeflenen kilo kaybı girişimleri vücutta %7-10’luk bir kilo kaybıyla sonuçlansa da, obezite (bariatrik) ameliyatlar, gerekli hayat tarzı değişikleriyle desteklendiğinde, ilk yılda %80 oranında kilo kaybını sağlamaktadır.Obezite cerrahisi öncesi hastanın yeme-içme özellikleri, diyabet ve yaşam tarzı, diğer hastalıkların durumu göz önüne alınır. Cerrahi, genellikle 18-60 yaş arasında uygulanabilir. Hastaya cerrahi işlem uygulanabilmesi için bazı şartlar gereklidir
- Ameliyat olabilecek hasta grupları;
- Vücut kitle indeksinin 40’ın üzerinde veya obeziteden kaynaklanan hastalıkları olan VKI 35-40 arası hastalar,
- En az 5 yıldan bu yana tedavi edilemeyen obezite hastalığı bulunan kişiler,
- Bir yıllık ilaç ve diyet sonucunda hastalığın seyrinde değişim olmayan kişiler,
- Endokrinolojiyi ilgilendiren hastalıkları bulunmayanlar,
- Aşırı alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı olmayanlar,
- Anlama ve uyum kabiliyeti tam olan ve operasyon sonrası obezite ekibiyle eşgüdümlü olabilecek hastalar,
- Ameliyata engeli bulunmayan kişiler.
Obezitenin cerrahi tedavisinde belli başlı 3 ameliyat yöntemi uygulanmaktadır. Bunlar;
- Kısıtlayıcı ameliyatlar
- Besin emilimini bozucu ameliyatlar
- Kısıtlayıcı ve besin emilimini bozucu ameliyatlar