Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nde yetişkin kalp ameliyatları, ağırlıklı olarak da koroner bypass ameliyatları yapılmaktadır. Yılda yapılan yaklaşık 1000 kalp ameliyatının % 78’i koroner bypass, % 22’si kapak ve erişkin hastalardaki doğumsal anomalilere yöneliktir.
Koroner bypass cerrahisi
Koroner bypass operasyonlarında genellikle üç ya da daha fazla damara müdahale edilmektedir. Ameliyatların süresi bypass uygulanacak damarların sayısına ve ek olarak yapılacak girişimlere göre değişmekle birlikte, ortalama 4 saattir. Hasta yoğun bakıma alındıktan 4-6 saat sonra tamamen uyanır ve solunum destek cihazından ayrılır. Koroner bypass ameliyatlarından sonra hastalar genellikle bir hafta içinde kendi ihtiyaçlarını giderebilecek, 2-3 hafta içinde yanlız yaşayabilecek duruma gelirler. Koroner bypass ameliyatlarında hastanın göğüs (mamarya) ve kol damarı (radial arter) rutin olarak kullanılmaktadır (tam arteriyel kanlandırma). Bacak damarı her zaman üçüncü tercihtir. Kalp Cerrahisi Bölümü’nde koroner bypass ameliyatlarında ölüm oranı %1’in de altındadır (dünyada gelişmiş ülkelerde bu oran % 1-3 arasında değişmektedir). Enfeksiyon görülme oranı da dünya standardının altındadır. Prensip olarak bypass yapılan hastaya yılda bir kez efor testi ve 5 yıl sonra koroner anjiyografi yaptırılmaktadır. Hastanemize başvuran düz koroner bypass ameliyatı vakası çok azdır. Vakalar, kapak, kalp anevrizması, değişik seviyelerde aort anevrizması veya ikinci organ problemleri (böbrek, akciğer vb.) ve ileri yaş olan komplite hastalardan oluşmaktadır. Daha önce ameliyat edilerek kalp ameliyatı yapılmış hastaların ikinci ameliyatları (reoperasyon) bölümümüzde sıklıkla yapılmaktadır. Cerrahi ekip ile birlikte kardiyoloji (gerekirse stent) ve yoğun bakım ekibi de bu alanda uzmanlaşmıştır. Koroner bypass ameliyatlarında kullanılan fakat erken sonuçları umut vermeyen robotik cerrahiden dünya pratiğine paralel olarak vazgeçilmiştir.
Bypass cerrahisinde koruyucu tedavi
Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nde bypass yapılan vakalarda mitral kapakta kaçırma söz konusu ise mutlaka plasti yaparak kapağın daha fazla bozulması önlenmektedir. Bu da, uzun dönemde kalp adalesinin korunması ve kalbi yetmezliğe karşı koruma altına almada çok önemlidir.
Kapak ameliyatları
Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nde “Mitral” ve “Aort” kapak ameliyatları çok sık yapılmaktadır. Türkiye’de eğitim seviyesinin yükselmesi ile birlikte romatizmaya bağlı kalp kapak hastalıklarının sayısında azalma olmuştur. O nedenle ameliyatlar çoğunlukla ileri yaşta oluşan kireçlenmiş kapaklara bağlı olan hastalıkların tedavisine yöneliktir. Özellikle aort kapaklarda ileri yaşa bağlı kireçlenmelere yönelik ameliyatlar daha sık olarak yapılmaktadır. Mitral Kapak ameliyatlarında sıklıkla görülen ritim bozuklukları (atrial fibrilasyon) yine cerrahi ekibine özel bir yöntem olan radyofrekans ablasyon ile düzeltilmektidir. Bu yöntem ülkemizde sadece birkaç merkezde uygulanmaktadır. Mitral kapak hastalarında kapağa yönelik tamir yöntemleri tercih edilmektedir. Kapak ameliyatlarında yine daha uzun süre dayanıklılık gösteren mekanik kapaklar tercih edilmektedir. Genel durumu iyi, beklenen hayat süresi uzun olan ileri yaş hastalarında da aynı tür kapaklar kullanılmaktadır. Biyolojik kapaklar ise doğum yapmak isteyen genç kadınlarda veya ileri yaşta olup kan sulandırıcı ilaç kullanmakta zorluk çekecek olan hastalarda uygulanmaktadır.
Büyük aort damarı ameliyatları
Büyük aort damarı ameliyatlarında öncelikle Endovasküler Cerrahi yani Endostent tercih edilmektedir. Kalp damarlarına konulan 1 milimetrelik stentler gibi aort içine konulan 2-3 santimetre çapında stentler başarı ile göğüs ve karın aortasına konulabilmektedir. Bu işlem İnvaziv Radyoloji departmanı ile birlikte yürütülmektedir ve ekibimiz bu konuda Türkiye’deki en deneyimli ekip olma özelliğini taşımaktadır. Bunun yanında büyük aort anevrizmalarında tüm aortanın değiştirildiği ameliyat yöntemleri de kullanılmaktadır.
Bacak atardamarları ve varis ameliyatları
Damar hastalıkları arasında en sık görülen varis, bir toplardamar hastalığıdır ve sklero terapi yapılamayan hastalara ameliyat yapılmaktadır. Damar Cerrahisi Bölümü’nde karın aortu ve bacak atar damarlarına başarılı bypass ameliyatları yapılmaktadır. Bu ameliyatlarda suni damarlar kullanılmaktadır.
Varis için Skleroterapi (Enjeksiyon ile Kurutma)
Enjeksiyon ile kurutma, hastaneye yatmadan yapılabilir. Bazı durumlarda ameliyattan sonra tamamlayıcı tedavi olarak kullanılabileceği gibi, nükslerin tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Mikro varisler lazer ile tedavi edilebilmektedir.
Karotis (şah damarı) ameliyatları
Koroner kalp hastalığı olanlarda şah damarının daraltıcı hastalığı görülme sıklığı oldukça fazladır (% 8 – 12). Bu nedenle koroner bypass ameliyatı olması gereken 40 yaşın üzerindeki her hastanın şah damarlarının renkli doppler ultrasonografi ile tetkik edilmesi hayati önem taşımaktadır. Ameliyat öncesinde % 70 – 80’in üzerinde darlık saptanan hastalarda, şah damarı gerek kalp ameliyatından önce gerekse (özel durumlarda) kalp ameliyatı ile birlikte ameliyat edilmektedir. Bu ameliyatta şah damarını daraltan sert plaklar temizlenmekte ve gerekirse şah damarı bir yama ile genişletilmektedir.
Göğüs cerrahisi
Akciğer Hastalıkları Bölümü’nde hazırlanan hastalara (bronkoskopi ve solunum testi yapılan) her her çeşit akciğer ameliyatları, tümör evrelemesi yapılmaktadır. Çağımızda enfeksiyonlara ve bronş deformitelerine bağlı akciğer ameliyatları hemen hemen ortadan kalktığı için, yapılan ameliyatlar çoğunlukla tümör cerrahisidir. Günümüzde akciğer ameliyatlarının azalmasına bağlı olarak bu konudaki ameliyat sayısı çok fazla değildir.